Geri dönüşüm, değerlendirilebilecek atıkların fiziksel veya kimyasal işlemlerle üretim sürecine kazandırılmasıdır.
Bu süreç, temel olarak dört aşamadan oluşur: Toplama, sınıflandırma, değerlendirme ve yeni ürün üretme. Bu sayede doğal kaynaklar korunur, çevre kirliliği önlenir, su ve enerji tasarrufu sağlanır, yeni hammaddelere olan bağımlılık azalır. Ayrıca, çöp depolama alanlarında biriken atık miktarının azalmasıyla daha az zararlı gaz salınımı gerçekleşir, bu da karbon emisyonlarının düşmesine yardımcı olur. Geri dönüşümün ekonomik katkıları da büyüktür; maliyet tasarrufu sağlanır ve yeni iş imkanları yaratılır.
Sonuç olarak, geri dönüşüm, her birey ve kurum için geniş bir etki alanı yaratabilecek bir fırsattır. Bugün, geri dönüşüm çözümleri her zamankinden daha yakın ve erişilebilir. Belediye ve yerel yönetimler, her mahalleye uygun atık konteynerleri yerleştiriyor, pazar yerleri ve alışveriş merkezleri gibi kamusal alanlarda da atık kutuları mevcut. Atıkları doğru bir şekilde ayrıştırmak, çevreye olan sorumluluğumuzu yerine getirmenin en temel adımlarından biridir. Şimdi, geri dönüşüm için küçük bir adım atarak, hem çevremize hem de geleceğimize katkı sağlayabilirsiniz.
National Geographic'e göre, plastik tüketimi mevcut hızında artarsa, 2050 yılına kadar 12 milyar ton plastiğin çöplüklerde depolanacağı tahmin edilmektedir. Eğer daha fazla geri dönüşüm yapılmazsa, daha fazla atık depolama alanına gidecek ve daha fazla atık da atmosfere daha fazla sera gazı serbest bırakılmasına sebep olacak. Söz konusu atıklar o kadar geniş bir kitle oluşturdu ki Dünya’nın ‘’yedinci kıtası’’nın plastik atıklardan oluşacağı söyleniyor. Bu da 7 milyon ton ağırlığında yüzen bir plastik demek.
“2050 yılında okyanuslarda balıklardan daha çok plastik olacak” tahmini, plastik kirliliğinin ulaştığı korkutucu boyutları net bir şekilde ortaya koyuyor.
Plastik üretimi ve tüketimi, bugünkü hızla devam ettiği sürece, doğa ve yaşam üzerindeki etkiler de giderek daha yıkıcı hale gelecek. Pasifik Okyanusu’nda, tamamı insan atıklarıyla dolmuş ve 3,4 milyon metrekarelik devasa bir alanı kaplayan yüzen çöplük, artık "7. Kıta" olarak adlandırılıyor. Denizlerdeki ve okyanuslardaki canlıların büyük bir kısmı, midesinde plastik parçalar taşıyor; çoğu ise bu atıklar yüzünden yaşamını yitiriyor. Mikroplastikler, gözle görülmesi neredeyse imkansız boyutlara ulaşarak dünyanın en uzak köşelerine taşınıyor, su şebekelerine karışıyor ve hatta havada plastik parçacıkları soluduğumuz düşünülüyor.
Bu korkutucu manzara, plastik kirliliğiyle savaşın artık bir aciliyet olduğunu ve küresel bir mücadele gerektirdiğini bizlere hatırlatıyor.
Tesisimizde üretilen rPET (Recycled Poly Etilen Tereftalat), rPE (Recycled Poly Etilen) ve rPP (Recycled Poly Propilen) ürünleri, ağırlıklı olarak gıdaya temas edebilir ambalaj ve şişe ürünlerinde, elyaf ve tekstil ürünlerinde ve altyapı işlerine yönelik boru ürünlerinde kullanılıyor.